NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
151 - (1219) حدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا أبو
معاوية عن هشام
بن عروة، عن
أبيه، عن
عائشة رضي
الله عنها. قالت:
كان
قريش ومن دان
دينها يقفون
بالمزدلفة.
وكانوا يسمون
الحمس. وكان
سائر العرب
يقفون بعرفة.
فلما جاء
الإسلام أمر
الله عز وجل
نبيه صلى الله
عليه وسلم أن
يأتي عرفات
فيقف بها. ثم
يفيض منها.
فذلك قوله عز
وجل: ثم أفيضوا
من حيث أفاض
الناس [2
/البقرة/
الآية 199].
[ش
(ومن دان
دينها) أي
تبعهم واتخذ
دينهم دينا.
(وكانوا يسمون
الحمس) قال أبو
الهيثم: الحمس
هم قريش ومن
ولدته قريش
وكنانة
وجديلة قيس.
سموا حمسا
لأنهم تحمسوا
في دينهم، أي
تشددوا. (ثم
يفيض منها)
الإفاضة، هنا
الدفع بكثرة
تشبيها بفيض
الماء. قال
ابن الأثير:
وأصل الإفاضة
الصب،
فاستعيرت للدفع
في السير.
وأصله أفاض
نفسه أو
راحلته. فرفضوا
ذكر المفعول
حتى أشبه غير
المتعدي].
{151}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet «tti. (Dediki): Bize Ebû Muâvtye, Hişâm b. Urve'den, o da babasından o
da vÂişe (Radiyallahu anha)'dân naklen haber verdi. Âişe şöyle demiş:
«Kureyş İle onların
dîninde bulunanlar Müzdelife'do vakfe yaparlardı. Kendilerine Hums denilirdi.
Sâir arap kabileleri ise Arafât'fa vakfe yaparlardı. İslâm gelince Allah (Azze
ve Celle), Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e Arafâta giderek orada vakfe
yapmasını, sonra oradan akın etmesini emîr buyurdu. Bu da Teâlâ Hazretlerinin:
(Sonra sîz de başka
insanların akın ettiği yerden âkın edin [ Bakara 199 ] âyet-i kerimesidir.»
152 - (1219) وحدثنا
أبو كريب.
حدثنا أبو
أسامة. حدثنا
هشام عن أبيه.
قال:
كانت
العرب تطوف
بالبيت عراة.
إلا الحمس.
والحمس قريش
وما ولدت.
كانوا يطوفون
عراة. إلا أن تعطيهم
الحمس ثيابا.
فيعطي الرجال
الرجال
والنساء النساء.
وكانت الحمس
لا يخرجون من
المزدلفة.
وكان الناس
كلهم يبلغون
عرفات. قال
هشام:
فحدثني أبي
عن عائشة رضي
الله عنها
قالت: الحمس هم
الذين أنزل
الله عز وجل
فيهم: {ثم
أفيضوا من حيث
أفاض الناس} [2
/البقرة/
الآية 199] . قالت:
كان الناس
يفيضون من
عرفات. وكان
الحمس يفيضون
من المزدلفة.
يقولون: لا
نفيض إلا من الحرم فلما
نزلت: {أفيضوا
من حيث أفاض
الناس}، رجعوا
إلى عرفات.
{152}
Bize Ebû Kureyb rivayet
etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize Hişâm, babasından
rivayet etti. (Demişki):
Humus müstesna, bütün
Araplar Beyti çıplak olarak tavaf ederlerdi. Humus, Kureyş kabilesiyle unların
çocuklarıdır. Arap kabileleri çıplak tavaf ederlerdi. Meğer ki, Humus onlara
elbise vermiş olsun. Erkekler, erkeklere; kadınlar da kadınlara elbise verirlerdi.
Humus kabilesi Müzdelife'den çıkmazlardı. Sâir insanların hepsi Arafat'a
ulaşırlardı.
Hişâm demiş ki: Bana,
babam, Âişe (Radiyallahu anha)'dan rivayet etti ki, şunu söylemiş:
«Humus kabilesi,
haklarında Allah (Azze ve Celle)'nin (sonra sîz de başka İnsanların akın ettiği
yerden akın edin!» âyeti kerîmesini indirdiği kimselerdir. Başka insanlar
Arafat'tan, Humus ise Müzdelife'den akın ederler:
— Biz ancak Harem'den
akın ederiz! derlerdi, (siz de başka insanların akın ettiği yerden akın edin!) âyet-i
kerîmesi inince Arafat'a döndüler.»
İzah:
Bu hadîsi Buhârî «Hacc»
bahsinde tahrîc etmiştir.
İfâza: Suyu taşa taşa
dökmek, mânâsına gelir.
Hacıların Arafat'tan
sökülerek, yolları doldurmaları: Dereleri doldurup taşıran sellere benzediği
için Kur'ân-ı Kerîm'de bu bâbda ifâza tâbiri nazil olmuştur.
Arafat ismi marifetle
ilgilidir. Bir ihtimâle göre bu yer İbrahim (Aîeyhisselam)'a tarif edilmiş ve
gördüğü vakit orayı tanımış olduğu için verilmiş; başka bir ihtimâle göre de
Hz. Âdem ile Havva (Aîeyhisselam) orada buluşup tanıştıkları için verilmiştir.
Muhtelif hacıların orada tanıştıkları yahut Hz. İbrâhîm'in gördüğü rüyanın
hakikat olduğunu orada bildiği için verilmiş olması da. muhtemeldir.
Daha başka ihtimâller
ortaya atanlar da vardır.
Hadîs-i Şerîf'de
zikredilen âyet-i kerîme'nin. tefsirinde ihtilâf edilmiştir. Dahhâk'e göre
âyet-i kerîme'deki «başka insanlar» dan murâd: İbrahim (Aleyhisselam)'dır.
Tirmizî'nin..rivâyet
ettiği bir hadîs de bu mânâyı te'yid etmektedir. Mezkûr hadîsde Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in.;
«Meşairinizde bulunun!
Çünkü siz İbrahim (Aleyhisselam)'dan kalma bir miras üzerindesiniz.» buyurduğu
nakledilmiştir.
Tirmizî, bu hadîsin
hasen sahîh olduğunu söylemiştir.
Meşâirden murâd: Hacc
ibâdetlerinin yapıldığı yerlerdir. Yine Dahhâk'den bir rivayete göre âyet-i
kerîme'deki insanlardan murâd: İmam yâni haccın emîridir.
Ulemâdan bâzıları
bundan muradın Âdem (Aleyhisselâm) olduğunu söylemişlerdir.
Bir takımlarına göre de
zahiri mânâ murâddır. Yâni «Siz de başka insanların akın ettiği yerden yola
çekilin» demektir. İbni Tîn: «Sahîh olan budur.» demiştir.